Bugün şirketler, teknolojik gelişmelerle birlikte gelen trendlerle başa çıkmak için ciddi zorluklarla karşı karşıyadır.İnternet of Things (IoT), Endüstri 4.0, robotik süreç otomasyonu (RPA), e-ticaret, mobil uygulamalar, radyo frekans etiketleri (RFID) ve yapay zeka (AI) gibi şeyler, bir şirketin etkinlik ve rekabet gücünde devrim yapabilir, hatta şirketlerin ayakta kalmasını belirleyen bir etmen olabilir.

Bu bağlamda, dijital dönüşüm sürecinde olan şirketler, rekabet avantajları elde edebilmek için yeni teknolojik gelişimleri hızlı ve kolay bir şekilde benimsemeleri gerekmektedir. 

ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması), dijital iş dönüşümünün yapısal unsurlarını bir araya getiren kilit bir araçtır. Bu nedenle, ERP'nin şirketin yeni teknolojilere uyum sağlama veya adapte etme yeteneklerini artırmak önemlidir.

ERP'nin bu kadar önemli olması göz önünde bulundurulduğunda, şirketlerin seçim ve katkılarını dijital dönüşüm için en iyi şekilde optimize etmeleri amacıyla hangi yönleri analiz etmeleri gerektiğini düşünmek önemlidir. Deneyimlerimiz, en önemli olanların şunlar olduğunu göstermiştir:

Esneklik - ERP tamamlayıcı olsa bile, her zaman uzantılar, adapte edilmeler ve entegrasyonlar oluşturmak gereklidir. Bazı durumlarda kaynak koduna erişmek bile gerekli olabilir. Birçok kapalı, katı ERP seçeneği bulunmaktadır ki bunlar yeniliklerin veya diğer teknolojilerin uygulanmasını zorlaştırabilir. Bu anlamda, pazarda açık kaynaklı kod içeren ve hatta düşük kodlu geliştirme ortamına sahip ERP seçenekleri bulunmaktadır. Ancak, hala ERP pazarını domine eden kapalı seçenekler de vardır ki bunlar neredeyse entegre edilemez veya diğer çözümlerle veya teknolojilerle entegre etmenin lisans maliyeti milyonlarca dolara ulaşabilir.

Özgürlük - Esneklikle benzer şekilde, bazı ERP sistemleri şirketlere uygulama modunu seçme özgürlüğü tanır: yerinde mi yoksa bulutta mı çalışacaklarına karar verme, tercih ettikleri işletim sistemi ve veritabanını seçme imkanı sunar. Bu, teknik ve operasyonel bağımsızlık sağlar ve teknolojik ilerlemeleri, genişlemeyi, yenilikleri benimsemeyi veya trendleri takip etmeyi kolaylaştırır. Diğer ERP sistemleri ise belirli bir bulut, altyapı veya veritabanı motorunu kullanmayı zorunlu kılar, bu da genellikle tek bir seçenekle sınırlı kalmakla kalmaz, aynı zamanda ek maliyetlere yol açabilir.

Ölçeklenebilirlik - Şirketler dijital dönüşümlerini geliştirdikçe, her an kapasitelerini genişletme veya fonksiyonel alanlarını artırma ihtiyaçları doğabilir. Bu nedenle, ERP'nin ek kapsamları etkinleştirmeye veya kullanıcı, süreç veya depolama kapasitelerini eklemeye izin vermesi önemlidir. Pazardaki birçok ERP çözümü bu gereksinimi karşılamaktadır. Ancak, her birinin maliyet skalası farklı olduğundan, şirket olası bir senaryo belirlemeli ve operasyonların genişletilmesinin veya büyütülmesinin etkilerini değerlendirmelidir.

Ekonomi - Farklı ERP'ler arasındaki kapsam ve yeteneklerdeki teknolojik farklar önemli ölçüde azaldığından, fiyat ve maliyet faktörü giderek daha önemli hale gelmektedir. Ancak, farklı ERP seçenekleri arasında karşılaştırma yapmak pek kolay değildir, çünkü seçeneklerin çeşitliliği çok büyüktür. Bu bağlamda, çözümün ana mali unsurlarını göz önünde bulundurmak önemlidir: Lisanslama veya abonelik ücreti, uygulama hizmetleri, sunucu veya barındırma teknoloji platformu (işletim sistemleri, veritabanı motoru ve yedekleme dikkate alınarak), çözümün bakımı ve güncellenmesi, fonksiyonel destek hizmetleri ve adaptasyon veya entegrasyon geliştirmeleri. Bu maliyetlerin toplam sahiplik maliyetiyle üç, beş veya on yıl için projelendirilmesi önerilir, böylece uygun bir karşılaştırma yapılabilir.

Her şirket, endüstri, pazar etkisi ve teknolojik hedeflere göre her bir unsura ağırlık verebilir ve değerlendirmeyi bu faktörlere göre düzenleyebilir. Böylece, ERP'nin analizini Dijital Dönüşüm beklentilerine uygun hale getirme imkanına sahip olur.