2025 yılında tekstil sektörü; ekonomik belirsizliklerden ve tedarik zinciri problemlerinden sürdürülebilirlik ve dijitalleşme taleplerine kadar ciddi zorluklarla karşı karşıya. Dünyanın önde gelen tekstil üreticilerinden biri olan Türkiye, bu değişimlerle başa çıkmak ve bunları fırsata çevirmek için oldukça avantajlı bir konumda. Bunun güzel bir örneği, bu yolculukta Türkiye’nin önde gelen 1Ci iş ortaklarından IQM Teknoloji ile ilerlemeyi tercih eden Tüsa Group. Bu Türk şirketi, modern teknolojilerin ve sürdürülebilir uygulamaların verimliliği artırarak piyasa değişimlerine nasıl uyum sağladığını gösteriyor.

Tekstil Sektöründe Neler Değişiyor?

Bugün sektörü şekillendiren bazı önemli trendler şunlar:

  • Düşen talep: Enflasyon ve yüksek yaşam maliyetleri nedeniyle tüketiciler daha az kıyafet satın alıyor. Bu da sektör genelinde kumaş siparişlerini etkiliyor.

  • Lojistik aksamalar: Küresel istikrarsızlıklar ve çatışmalar, sevkiyatlarda gecikmelere ve taşıma maliyetlerinde artışa yol açıyor.

  • Sürdürülebilirlik beklentileri: Markalar ve tüketiciler, ürünlerin nasıl ve nerede üretildiğini bilmek istiyor. Sürdürülebilir üretim ve şeffaflık artık bir tercih değil, bir beklenti.

  • Dijital araçlara geçiş: Rekabet gücünü korumak isteyen şirketlerin otomasyon ve akıllı sistemlere yatırım yapması gerekiyor.

  • Artan maliyetler: Türkiye'de enerji fiyatlarındaki ve asgari ücretteki artışlar, işletmeleri otomasyona yönlendiriyor ve maliyetleri kontrol altına almak için sürdürülebilir enerji kaynaklarını değerlendirmeye itiyor.

Türkiye'nin Sürdürülebilir Tekstil Avantajı

Türkiye bu zorluklara sadece yanıt vermekle kalmıyor, aynı zamanda uzun vadeli avantajlar da geliştiriyor:

  • Yeşil üretime bağlılık: 1990 yılında kurulan Tüsa Group, kuruluşundan bu yana “sürdürülebilir bir yaşam için yeşil üretim süreci” ilkesine önem veriyor. Bu yaklaşım, ekolojik üretim süreçlerine — örneğin organik pamuk ve geri dönüştürülmüş elyaf kullanımı — stratejik bir odaklanmayı gösteriyor. Türkiye, özellikle Ege uzun elyaf pamuğu gibi yerel kaynaklar açısından bu malzemelere erişimde güçlüdür.
  • Döngüsel ekonomi potansiyeli: Tüsa Group’un iplik üretiminden (Tüsa Maraş İplik) kumaş üretimine (Tüsa Textile ve Tüsa Fabric) kadar dikey entegre yapısı sayesinde atık yönetimi optimize edilebiliyor ve geri dönüşüm girişimleri destekleniyor — bu da döngüsel modanın temel unsurlarındandır.

  • Sorumlu üretim: Tüsa Denim'in operasyonları, sürdürülebilir tedarik ve çevresel etkiyi azaltmaya yönelik çalışmaları vurgulayan sosyal ve çevresel sorumluluk ilkelerini benimsiyor.

  • Çalışma standartlarına odak: Türkiye, adil ücret, güvenli çalışma ortamı ve beceri gelişimi gibi alanlarda küresel standartlarla daha fazla uyum sağlıyor. Tüsa gibi şirketler, hem yasal gereklilikleri karşılamak hem de tüketici beklentilerini karşılamak için çalışan refahına yatırım yapıyor.

  • Yeşil inovasyon: Sektör, su tüketimi düşük boyama yöntemleri ve karbon tutan tekstiller gibi enerji tasarruflu ve çevre dostu teknolojilere yöneliyor — bu da hem uluslararası standartlara uyumu hem de çevre bilincine sahip alıcıların ilgisini destekliyor.

  • Tüketici odaklı şeffaflık: RFID ve blok zinciri (blockchain) gibi teknolojiler, hammaddeden nihai ürüne kadar tam izlenebilirlik sağlıyor. Bu “malzeme pasaportları,” etik ve sürdürülebilir tedarik taleplerine yanıt veriyor.

Tüsa Group’un Dijital Dönüşümle Öne Çıkması

Sürdürülebilirliğe verdiği önemin yanında Tüsa Group, dijital dönüşüme de yatırım yapıyor. Şirket, karmaşık ve sürekli değişen operasyonlarını destekleyen esnek bir ERP sistemi olan 1C:Drive’ı devreye aldı.

Bu karar şirkete şu faydaları sağladı:

  • İhtiyaca özel yazılım: 1C:Drive, tekstil sektörüne özgü iş akışlarına uyarlanabiliyor. Ürün türleri, malzemeler, renkler ve müşteri taleplerinin sürekli değiştiği bu sektörde bu esneklik kritik önemde.
  • Tüm süreçlerin tek platformda birleşmesi: Tüsa, iplik ve kumaş bölümlerini tek bir sistemde entegre ederek iletişimi güçlendirdi, karar alma süreçlerini hızlandırdı ve departmanlar arası gerçek zamanlı görünürlük sağladı.

  • Endüstri 4.0’a adım: iQM Teknoloji’nin sektörel bilgi birikimi sayesinde, şirket makinelerini doğrudan sisteme bağlamaya başladı ve bu sayede gerçek zamanlı veri toplama ve süreç otomasyonu mümkün hale geldi. İlerleyen aşamalarda, makinelerin ERP üzerinden kontrol edilmesi planlanıyor — bu da üçüncü parti yazılımlara olan ihtiyacı ortadan kaldıracak.

  • Büyüme ve öngörü: Tüm süreçlerin tek platformda toplanmasıyla Tüsa, sadece üretime odaklanmakla kalmayıp finansal analiz, planlama ve raporlamaya da ağırlık veriyor — veriyi stratejiye dönüştürüyor.

Sonuç

Günümüzün hızla değişen tekstil dünyasında teknoloji, esneklik ve sürdürülebilirliği bir araya getiren şirketler geleceğe en iyi şekilde hazırlanıyor. Tüsa Group, bir şirketin hem otomasyona hem de yeşil uygulamalara yatırım yaparak nasıl büyüyebileceği, gelişebileceği ve liderlik edebileceğinin güçlü bir örneğidir. 1C:Drive'ın operasyonlarını desteklemesi, IQM Teknoloji gibi güçlü bir teknoloji ortağı ve sürdürülebilir üretime net bir şekilde odaklanmasıyla Tüsa, Türkiye'de ve ötesinde modern tekstil üretimi için standartları belirliyor