Türk ekonomisi son yirmi yılda önemli bir büyüme ve gelişme yaşadı. Ancak, şu anda Türkiye bir ekonomik krizle karşı karşıya ve uzmanlar ülkenin ekonomik durumunun daha da kötüleşeceğini öngörüyor. Son yıllarda sürekli değer kaybeden ve sadece 1 yıl içinde ciddi bir değer kaybı yaşayan Türk lirası, Mayıs 2023'te neredeyse tarihi bir dip seviyeye ulaştı.
Bu zorluklara rağmen, Türk ihracat şirketleri ekonomik istikrarsızlığa büyük bir direnç gösteriyor. İhracatçılar bir yandan ciddi engellerle karşılaşırken, bir yandan da krizi etkili bir şekilde yönetmek için stratejiler geliştiriyorlar. Bu yazıda, Türk ihracat sektöründeki hakim trendleri inceleyecek, ihracatçıların bu zorlu zamanlarda başarıyla ilerlemek için hangi yöntemleri kullanabileceğini ele alacağız.
İhracat trendleri ve istatistikleri
Devam eden ekonomik krize rağmen, Türkiye'nin ihracatı 2022'de önemli bir büyüme sergileyerek toplamda 254,2 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu durum, bir önceki yıla göre %13'lük bir artışı temsil etmektedir. Ancak, 2023'te ihracat büyümesi biraz yavaşladı.
Resmi Dış Ticaret İstatistiklerine göre, Mart 2023'te Türkiye'nin ihracatı 23,6 milyar dolara ulaştı; bu da bir önceki yıla göre %4,4'lük bir artışı yansıtıyor. Bu artışta Almanya 2 milyar dolarla öne çıkarken, ardından ABD, İtalya, Birleşik Krallık ve Irak onu takip etti. Dikkat çekici bir şekilde, yüksek teknoloji ürünleri, toplam imalat sanayi ihracatının %4'ünü oluşturmaktadır.
Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Gültepe, önceki yılın zayıf ihracat performansını, geleneksel olarak Türkiye'nin ihracatının yaklaşık yüzde 50'sini karşılayan Avrupa'dan gelen düşük talebe bağladı. Gültepe, Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ihracatçı ülkesi arasına girme hedefini dile getirerek Türkiye'nin mevcut küresel ticaretteki payının %1 olduğunu vurguladı.
İhracat şirketleri krizi nasıl daha iyi yönetebilir?
Devam eden ekonomik kriz ortamında Türk ihracat şirketleri önemli zorluklarla karşı karşıya. Ancak, onları bu zor zamanlarda yönlendirebilecek belirli stratejiler ve teknolojik çözümler bulunuyor.
Tedarik zinciri yönetimini geliştirme
Tedarik zinciri süreçlerini düzenlemek, verimliliği artırırken maliyetleri azaltabilir. Bunu yapmanın yollarından biri, verimli ve maliyet-etkin taşımacılık çözümleri sunabilen güvenilir lojistik şirketleriyle işbirliği yapmaktır. Örneğin, havayolu kargosu konusunda uzmanlaşmış bir lojistik şirketiyle çalışmak, zamana karşı yarıştığınız sevkiyatların hızlandırılmasına yardımcı olabilir.
Bir diğer seçenek de, talebi doğru bir şekilde tahmin etmek ve stok seviyelerini optimize etmek için talep tahmin algoritmaları kullanan 1C:Drive gibi ERP yazılımlarından faydalanmaktır. Şirketler stok fazlalığından ve eksikliğinden kaçınarak maliyetleri en aza indirebilir, aynı zamanda ellerinde yeterli stok bulundurabilir.
Ayrıca, Internet of Things (IoT) cihazları, RFID takibi ve gerçek zamanlı izleme sistemleri gibi gelişmiş teknolojilerin uygulanması, tedarik zincirini daha şeffaf bir hale getirebilir. Örneğin, taşıma sırasında sıcaklığa duyarlı ürünleri izlemek için IoT sensörleri kullanmak, ürün kalitesini garanti altına alabilir ve bozulmayı azaltabilir.
Fuarlar ve destek programları
Zorlu ekonomik zamanlarda ihracat şirketlerine yardımcı olmayı hedefleyen hükumet girişimleri ve destek programlarından faydalanmaya yönelik araştırmalar yapmak büyük önem taşır.
Örneğin, Türkiye İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank), ihracatçılara finansal destek ve garantiler sunarak şirketlerin işletme sermayesine erişmelerini ve ihracat işlemlerini güvence altına almalarını sağlar. Ayrıca, uluslararası ticarette ödeme risklerini hafifletmek için avantajlı kredi koşulları veya kredi sigortası sunan devlet destekli ihracat finansmanı programlarını da araştırabilirsiniz.
Ek olarak, hükumet kurumları ve sektör dernekleri tarafından düzenlenen ticaret heyetlerine ve fuarlara katılabilirsiniz. Bu faaliyetler ürünlerinizi tanıtma, potansiyel alıcılarla bağlantı kurma ve yeni pazarları keşfetme olanakları sunar. Bunlardan biri de sonbaharda İstanbul'da düzenlenen Global Trade Review etkinliğidir.
Stratejik ortaklıkları güçlendirme
İhracat faaliyetlerini desteklemenin bir diğer yolu da diğer ihracat şirketleri, sektör dernekleri ve ticari kuruluşlarla işbirliği yapmaktır. İşbirliği sayesinde ortak hareket edebilir, kaynakları daha verimli kullanabilir ve yeni ticari fırsatlar yaratabilirsiniz.
Bu doğrultuda, ticari faaliyetlerinizi tamamlar nitelikte olan şirketlerle ortak pazarlama kampanyaları oluşturabilirsiniz. Örneğin, bir tekstil üreticisi, ürünlerini ortak markalı reklamlar ve sosyal medya kampanyalarıyla tanıtmak için bir moda perakendecisiyle birlikte hareket edebilir.
Hedef pazarlarda geniş dağıtım ağına sahip şirketlerle işbirliği yapmak da son derece verimli olabilir. Bu işbirliği, pazar erişimini genişletmeye ve dağıtım maliyetlerini azaltmaya yardımcı olabilir.
Bir diğer öneri de yenilikçi ürünler geliştirmek veya mevcut ürünleri iyileştirmek için araştırma kurumları veya teknoloji sağlayıcıları ile stratejik ittifak kurmaktır. Bilgi ve kaynakları paylaşmak, ürün geliştirmeyi hızlandırabilir ve rekabet avantajı sağlayabilir.
Teknolojik çözümler uygulama
İthalat ve ihracat sektörüne yönelik 1C:Drive gibi bir ERP (Kurumsal Kaymak Planlaması) çözümünden faydalanmak Türk ihracat şirketlerine önemli katkılar sağlayabilir. ERP sistemleri finans, stok, satış ve üretim de dahil olmak üzere çeşitli işlevlerin entegre ve merkezi olarak yönetilmesini sağlar.
1C:Drive, farklı sektörlerde faaliyet gösteren sınır ötesi işletmelerin operasyonlarını desteklemek üzere özel olarak tasarlanmış kapsamlı bir çözümdür. Örneğin, faturaları birden fazla para biriminde yönetmek ve özel döviz kurları kullanmak gibi gelişmiş özelliklere sahiptir. Bu sayede, farklı para birimlerinde çalışırken bile finansal bakiyeler doğru şekilde konsolide edilir.
1C:Drive'ı rakiplerinden ayıran özelliği, yerel pazarlara özel gereksinimlere kolayca uyum sağlayabilmesidir. Yazılımın yerel düzenlemelere ve mevzuata uygun olarak yerelleştirilmiş Türkçe sürümü bulunmaktadır. Böylece, ERP sisteminiz işletmenizin ihtiyaçlarını ve uyumluluk standartlarını kusursuz bir şekilde karşılar.
Son olarak...
Devam eden ekonomik kriz, Türk ihracat şirketlerinin aktif stratejiler benimsemelerini, mevcut kaynaklardan yararlanarak zorlukları aşmalarını ve fırsatları iyi değerlendirmelerini gerektiriyor. İşletmelerin, stratejilerini sürekli gözden geçirerek iyileştirmeleri, piyasa trendlerini, müşteri taleplerini ve hükumet girişimlerini yakından takip etmeleri önemlidir. Tedarik zinciri yönetimini iyileştirmeye odaklanarak, hükumet destek programlarını araştırarak, stratejik ortaklıklar geliştirerek ve 1C:Drive gibi teknolojik çözümleri kullanarak şirketler küresel pazarda yerlerini sağlamlaştırabilir ve rekabet güçlerini artırabilirler.