Bu yazıda, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün mevcut ERP yazılımı kullanımına, bunun yakın gelecekteki seyrine ve yazılım çözümlerinin tekstil üreticilerine ne gibi katkılar sağlayabileceğine deginecegiz.
Türkiye, 2021 yılı sonunda 12,9 milyar dolara ulaşan ihracatıyla dünyanın en büyük beşinci tekstil ve giyim ihracatçısı oldu. Türk tekstil şirketlerinin yaklaşık üçte biri, dünyanın en tanınmış markalarını da içeren küresel pazarlar için nihai ürünler ve malzemeler üretiyor. Covid-19 pandemisinin getirdiği güçlükler ve genel ekonomik kararsızlıklara rağmen ülkenin tekstil endüstrisi hızla büyümeye devam ediyor.
Oldukça tutucu olan bu sektörde, dijital yenilikler bakımından Türkiye'nin kat edeceği çok uzun bir yol var ancak, en azından bu yolun temelleri atılmış durumda. Devlet desteği ve artan rekabet sayesinde, otomasyona ve dijital dönüşüme bakış yavaş yavaş değişiyor. Sektörde yapılan yeni bir çalışmaya göre, üretim şirketlerinde bilişim teknolojilerinin kullanımı son iki yılda % 6 arttı.
Pandemi ve e-uygulamalar yeniliklerin yolunu açıyor
Türkiye'deki tekstil üreticilerinin büyük bir kısmı, çoğunlukla aile işletmeleri olan küçük ölçekli şirketlerden oluşmaktadır. Bu tür işletmelerin yöneticileri genellikle satışa odaklanırken teknolojiyi belirsiz bir alan olarak görmekte ve ona gereken önemi verme konusunda çekimser davranabilmektedirler. Dolayısıyla, bu kişilerin geleneksel yöntemlerden yenilikçi yaklaşımlara geçmeleri kolay olmayabilir.
Ek olarak, Türkiye'de müşterilerine şeffaf şekilde davranmayan bazı yazılım firmalarına duyulan güvensizliği de sayabiliriz. Bu tür firmalar örneğin, müşterilerinin büyüklüğüne ve karlılığına bağlı olarak aynı ürüne farklı fiyatlar belirleyebilmektedir. Bu da özellikle KOBİ'lerde müşterilerin güvenini sarsmaktadır.
Dijitalleşmeye geçişin nispeten yavaş olmasının bir diğer nedeni de, kullanmakta oldukları çözüm artık ihtiyaçlarını karşılamıyor olsa da üreticilerin yeni platformlara ve çözümlere geçme konusunda isteksiz olmalarıdır. Bu yüzden, Türkiye'deki birçok tekstil üreticisi hâlâ web veya mobil sürümü olmayan, Windows tabanlı basit masaüstü uygulamaların kullanıldığı eski teknolojilerden faydalanıyor.
Covid pandemisinde dünya genelinde birçok işletme kapanma dönemi yaşadı. Bundan Türkiye'deki işletmeler de payını aldı. Hükumetin aldığı kararlar doğrultusunda bu dönem nispeten kısaydı ve bazı küçük üreticiler üretime hiç ara vermeden yollarına devam edebildi.
Bununla birlikte, dijitalleşmenin düşük ve yazılımların eski olması nedeniyle birçok işletme uzaktan çalışma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadı. Örneğin, çoğu yerel üreticinin IT alt yapısı Windows tabanlı olduğundan uzaktan masaüstü lisansları kullanmak zorunda kaldılar. Bu lisanların maliyeti yüksek olduğundan, birçok üretici sadece 2-3 lisans alabildi ve bunun sonucunda sadece 2-3 çalışan uzaktan çalışabildi. Çalışanlarına uzaktan erişim verebilen şirketler ise düşük verimlilik ve etkisiz yönetim gibi sorunlarla karşılaştılar.
Fakat pandemi birçok işletmenin yeni yazılımlarla tanışmasında ve bunlara adapte olmasında tek başına yeterli olamadı. Burada da devreye devletin ekonomiyi dijitale taşıma çabaları girdi. e-Fatura, e-Arşiv ve e-Beyanname gibi çeşitli uygulamaların yerel işletmeler için zorunlu kılınması Türkiye'deki dijital dönüşümü hızlandırdı.
Ayrıca, bazı yeni yazılımları ve teknolojileri kullanmak isteyen şirketlere devlet desteği sağlanıyor. Örneğin, şirketler yazılım proje maliyetinin bir kısmını devletten alabiliyor. Bu da teknolojiyi güncellemek için başlı başına bir neden.
Tüm bu faktörler bir araya gelince, tekstil üreticilerinin teknolojiye mevcut bakışlarını gözden geçirmeleri ve modern çözüm arayışına girmeleri için elverişli bir ortam oluşmuş oluyor.
ERP çözümleri tekstil şirketlerine nasıl katkı sağlayabilir?
Son birkaç yıldır Türk hükumeti ve uluslararası yatırımcılar yenilikçi sektörlere yatırımlarını gittikçe artırmaktalar. Dijitalleşme bakımından yenilikçilik demek, genellikle üretim sürecini otomatikleştirmeye yönelik bir ERP yazılımı kullanmak anlamına gelmektedir. Örneğin, ERP platformu sayesinde, tekstil sektörüne ve üretim türüne bağlı olarak RFID, robotlar, makineler, terminaller ve benzerleri gibi çeşitli ekipmanlar sisteme entegre edilebilir.
Şirketler ERP çözümü seçerken genellikle işletmenin ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini göz önünde bulundurur. Tekstil sektörü için bunlar satın alma otomasyonu, ambar ve üretim süreçleri, alt yüklenici yönetimi, e-mevzuat ile uyumluluk ve benzerlerini kapsar.
Dijitalleşme sürecinde önemli bir faktör de şirketin büyüklüğüdür. Küçük ve orta ölçekli üreticiler genellikle taşeronlukta uzmanlaşmıştır. Çok sayıda makineleri yoktur, imalat için çoğunlukla manuel iş gücü veya basit makineler kullanılır. Bu tür işletmeler için başlıca sorunlar süreçlerin takip edilmesi, siparişlerin yönetilmesi, hammadde satın alımının planlaması, müşteriler ve alt yüklenicilerle iletişimdir.
Küçük ölçekli alt yüklenicilerin genellikle 6-10 çalışanı vardır ve örneğin kesme gibi tek bir tekstil üretim sürecinde uzmanlaşmışlardır. Hammaddeleri alarak, bunları şablonlara ve gereksinimlere uygun olarak keserler. Bu tür şirketler için esas zorluk birden fazla siparişi yönetebilmektir çünkü yanlış yönetim sonucunda büyük miktarda malzeme zayi olabilir. Excel ile ya da manuel sipariş muhasebesi ile günde 2-3 sipariş yönetilebilir fakat 10-15 sipariş yönetilemez.
Müşteriyle iletişim de zaman zaman sorun yaratabilir. Alt yükleniciler bazen işin tamamlandığını müşteriye bildirmekte gecikebilmekte veya bunu tamamen unutabilmektedir. ERP yazılımları pek çok diğer sorunun yanı sıra iletişim sorunlarına da çözüm sunmaktadır. Örneğin, bir iş tamamlanır tamamlanmaz müşteri e-posta veya mobil uygulama yoluyla otomatik olarak bilgilendirilebilir. Ayrıca, örneğin bir işin 3 saat içinde tamamlanması gerektiğine dair bir hatırlatıcı gönderilebilir. Tüm bu bildirimler müşterinin ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirilebilir.
Büyük ölçekli işletmeler ERP çözümlerini çoğunlukla tüm ekipman ve makineleri entegre etmek, toplu üretimi hesaplamak ve planlamak, üretim hattını takip etmek, satış ve muhasebe süreçlerini düzenlemek vb. için kullanırlar. Bu tür şirketler genellikle daha kapsamlı ve daha pahalı ERP çözümleri kullanırken KOBİ'ler yerel mevzuata uygun hale getirilmiş 1C:Drive Turkish Edition gibi zengin özelliklere sahip uygun fiyatlı seçenekleri tercih etmektedir.
Fiyat, tercihi belirleyen ana etken olsa da, özellikle de satıcıyla iletişim gibi diğer faktörler de önemlidir. Müşteri satıcıdan yeterli destek alamıyorsa başka bir seçeneği tercih edebilir veya zaten işbirliği içindeyse işbirliğini sonlandırabilir.
Son olarak...
Artan rekabet, Covid-19 pandemisi ve yasal değişiklikler gibi bir takım etkenler Türkiye'deki tekstil ve giyim üreticilerini ticari süreçleri optimize etmeye ve teknolojiye yatırım yapmaya yönlendiriyor. Finansal raporlama ve faturalandırma mevzuatının yanı sıra yatırım programları, yerel işletmelerin süreç otomasyonunu ve mevzuata uygunluğu beraberinde getiren dijital çözümleri kullanmaları için çok güçlü bir teşvik oluşturuyor.